Hayattan öğrendiğim en acı şeydir;
Di'li geçmiş zaman...
Zaman akıp gitse de
Di'lerin ve miş'lerin eşliğinde,
Hep yalnız başına akıyor gözyaşı yanaktan...
Diğer bir damla dindirmiyor,
Bir diğerinin yalnızlığını...
Ve yanakta kalan tuzlu ve ıslak bir iz,
Buğulanmış gözler,
Tıkanmış kulaklar kalıyor geriye
Akan her damladan...
Yalnız artı yalnız
Eşittir: Topluluk...
Yalnızlık barındırmayan en büyük şey...
Her gece parmak uçlarımdan yayılan
Büyük bir sarsıntı nöbetiyle uzanıyorum yatağa.
Yalnız hücrelerim, birleşerek nasıl oluşturduysa beni
Aynı şekilde ayrılmaya çabalıyorlar o anda.
İris çekilmeye başlıyor,
Büyüyen gözbebeğine yer açmak için.
Kara bir istiladır ki;
Sanki bütün bir gözü kaplayacak...
Sonra yaşlar boşalıyor pınarlardan,
Yıldırım gibi, kurşun gibi bir bilinç
İşgale başlıyor beynimi:
Yaşanılan bütün bir hayattan
Di'yMiş aslında arta kalan...
Rıdvan TÜRKOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Parmaklarına kurban...